Ziyareti Camiet-ul Kebire
Selam size ey nubuvvet evinin ehli ve risaletin mekanı ve konusu ve meleklerin gelip gitmekle mükellef oldukları yer ve haklarında ihtilafa düştükleri kimseler ve vahyin hubut ettiği (aşağı indiği) yer ve rahmetin madeni ve ilmin hazinedarları ve hilmin muntehası (sınırı) ve keremin (karşılıksız yüce bağış) usul ve kökleri ve ümmetlerin önderleri ve nimetlerin sahipleri ve velileri ve iyiliğin ve iyilerin unsuru (özü) seçkin ve hayırlı olanların dayanakları ve kulların mütevellileri ve edep öğreticileri ve yöneticileri ve şehirlerin sütunları ve direkleri ve iman kapıları ve Rahman’ın eminleri ve nebilerin sülalesi ve mürsellerin en hasları ve alemlerin Rabb’inin seçkin resulunun ailesi ve Allah’ın rahmeti ve bereketi.
Selam size ey hidayet imamları ve zifiri karanlıkların misbahları ve meşaleleri ve takva sancakları ve bayrakları ve aklın ve zekânın sahipleri ve varlığın sığınağı ve nebilerin varisleri ve yüce ve ulu misal ve en güzel davet ve Allah’ın dünya ve ahiret ehline ve vilayete en yakın olanlara huccetleri ve Allah’ın rahmeti ve bereketi. Selam size ey Allah’ın tanındığı yerler ve Allah’ın bereketinin meskenleri ve Allah’ın hikmetinin madenleri ve Allah’ın sırrının koruyucuları ve Allah’ın kitabının taşıyıcıları ve Allah’ın nebisinin vasileri ve Allah’ın resulunun zürriyeti. Ey Allah’ım! Salat ve selam gönder O’na ve ehline ve Allah’ın rahmeti ve bereketi.
Selam size ey Allah’a davet edenler ve Allah’ın rızasına götüren kanıtlar ve deliller ve Allah’ın emrinde istikrarlı ve sabit olanlar ve Allah’ın muhabbet ve sevgisinde tam ve kamil olanlar ve Allah’ın tevhidinde halis ve muhlis olanlar ve Allah’ın emrini ve nehyini izhar edenler ve O’nun emrine amel edenler ve sözle O’nun önüne geçmeyen kerim kullar ve Allah’ın rahmeti ve bereketi. Selam size ey davet edicilerin imamları ve hidayet edicilerin önderleri ve velilerin seyyidleri ve ağaları ve himayet edenlerin koruyucuları ve zikrin ehli ve sahibi ve emrin sahibi ve Allah’ın baki kalanı ve Allah’ın has ve seçkin olanı ve Allah’ın hizbi ve tarafı ve Allah’ın ilminin heybesi ve Allah’ın hucceti ve sıratı ve yolu ve Allah’ın nuru ve burhan ve kanıtı ve Allah’ın rahmeti ve bereketi.
Allah’ın kendi nefsine şehadet ettiği gibi ve meleklerinin ve yaratıkları içerisindeki ilim sahiplerinin O’ndan başka İlah olmadığına şehadet ettikleri gibi bende şehadet ederim. Allah’tan başka İlah yoktur ve Vahiddir, birdir, şeriki ve ortağı yoktur. O’ndan başka İlah yoktur ve Aziz ve Hekimdir. Ve şehadet ederim Hz. Muhammed Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem O’nun razı olunmuş resulu ve has ve seçkin ve necib kuludur. O’nu hidayet ve hak dinle müşrikler istemese dahi bütün dinlere galip ve hakim kılmak için gönderdi. Ve şehadet ederim sizler irşad ve hidayet imamlarısınız masum ve kerimsiniz. Mukarreb (yakın olanlar) ve takva sahibi ve doğru ve sadık olan sizsiniz ve Allah’ın seçtikleri ve O’na itaat eden sizsiniz. O’nun emrini kaim edip ayakta tutan ve O’nun iradesiyle amel eden sizsiniz O’nun kerametiyle kurtuluş sahiplerisiniz. Sizi kendi ilminin sahipleri olarak karar kıldı ve kendi gaybı (yaratılmışlara örtülü olan) hususunda sizden razı oldu. Sizi sırrı için ihtiyar etti (seçti). Kudretiyle sizi tercih etti. Hidayetiyle sizi Aziz ve İzzetli etti. Kendisine burhan ve delil olarak sadece sizi has kıldı ve nuru için sizleri seçti. Ve ruhuyla size yardım edip destekledi ve teyit etti. Ve yeryüzünde sizlerin halifeliğinize razı oldu ve sizleri varlığa huccet olarak karar kıldı. Ve siz dininin yardımcıları ve sırrının koruyucularısınız. Ve ilminin saklandığı ve korunduğu yer ve hikmetinin bırakıldığı yer ve vahyinin tercümeleri ve tevhidin kökleri ve temelleri ve yaratıklarının şahitleri ve kullarına öncülük edenler ve varlık memleketlerinin ve şehirlerinin nurlandığı ve ışığını aldığı yerler ve Allah’ın sıratı ve yolunun delilleri.
Allah sizi bütün fitne ve yanlışlardan ve sürçmelerden korudu. Ve sizi bütün kir ve lekelerden temiz tuttu ve tertemiz karar kıldı. Siz O’nun Celal’ini azametle yâd ettiniz. Şanının büyüklüğünü andınız ve kereminin yüceliğini methettiniz. Zikrini daimi kıldınız ve O’nun misakını ve ahdini teyit edip onayladınız. O’nun itaatine bağlılığı emredip güçlendirdiniz ve O’nun için gizlide ve aşikârda nasihat ettiniz. Hikmet ve güzel vaazla O’nun yoluna davet ettiniz. O’nun razı olduğu yerlerde canınızı bağışladınız O’nun sevgisinde ve tarafında başınıza gelen musibetlere sabrettiniz. Namazı ikame ettiniz ve zekatı verdiniz. Marufa (vilayet yoluna) emredip, münkerden nehyettiniz. Tam olarak ve hakkına layık olarak Allah için cihad ettiniz. Öyle ki O’nun davetini aşikar ettiniz ve O’nun farzlarını beyan edip açıkladınız. Ve O’nun hududunu ve ceza hükümlerini mukarrer ve sabit kıldınız. Ve ahkâmını kanunlarını neşredip yaydınız ve ilahi sünneti kaim edip muhkemleştirdiniz. Bütün bunları O’nun rızasıyla yaptınız. O’nun kaza ve kaderine teslim oldunuz. O’nun geçmiş resullerini tasdik edip onayladınız.
Sizin yolunuzdan sapan dinden dönmüş ve sapıtmıştır. Sizin emrinize boyun eğmek ve size ulaşmak vacip ve zorunludur. Sizin hakkınızda taksir edip kusur işleyenler mahvolmuş ve batıla düşmüştür. Şüphesiz hak sizinledir, sizdedir, sizdendir ve size doğrudur. Hakkın ehli ve sahibi sizsiniz ve siz hakkın madenisiniz. Nubuvvet mirası sizin yanınızdadır. Ve yaratılmışların dönüşü sizedir ve onları hesaba çekecek olan sizlersiniz. Hak ve batılı ayıran faslul hitap sizin yanınızdadır. Allah’ın ayetleri sizin nezdinizdedir. Ve O’nun kesin hükümleri sizdedir. O’nun nuru burhanı sizin indinizdedir ve O’nun emri sizinle beraberdir. Sizi mevlası olarak bilen gerçekten de Allah’ı mevlası olarak bilmiştir. Size düşmanlık eden gerçekten de Allah’a düşmanlık eder sizi seven Allah’ı sevmiş olur size buğz eden Allah’a buğz eder. Size tutunan Allah’a tutunmuştur. Sıratul egvem (doğru yol) sadece sizsiniz. Fena evinin (dünyanın) şahitleri sizsiniz. Beka yurdunun (ahiret gününün) şefaatçileri sizsiniz. Daimi olan kesintisiz rahmetsiniz. Ve gizli hazinede saklanmış ayetsiniz. Mahfuz edilip korunmuş emanetsiniz. İnsanların müptela edilip imtihana tutuldukları kapı sizsiniz. Size gelen kurtuluşa erer ve sizden yüz çeviren helak olur.
Allah’a davet edip O’na delalet ediyorsunuz. O’na iman edip teslim olup ve O’nun emrine amel ediyorsunuz. O’nun yoluna irşad ve hidayet edip O’nun sözüyle hükmediyorsunuz. Sizi seven saadete ulaşır size düşmanlık eden helak olur. Sizi inkâr eden hüsrana uğrar ve umutsuzluğa düşer. Sizden ayrılan zelalete ve sapıklığa düşer. Ve size tutunan büyük kurtuluşa erer. Size sığınan emniyet ve güvendedir. Ve sizi tasdik edip kabullenen selamete ulaşmıştır. Sizin emrinize sarılanlar hidayet olmuştur. Size uyup tabi olanların makamı cennettedir. Ve size muhalif olup karşı gelenlerin yeri cehennemdir. Sizi inkâr eden kâfirdir. Sizinle harp edip savaşan müşriktir. Sizi reddeden cehennemin en aşağılık yerindedir. Şahadet ederim bu makam geçmişteki zamanlarda sizin için vardı ve geriye kalmış bütün zamanlarda da devam edecektir. Ve şahadet ederim ruhlarınız, nurunuz ve toprağınız vahittir ve birdir bazısı bazısından kokusunu ve temizliğini almıştır. Allahu Teala sizleri nurlar olarak yarattı ve sizi kendi Arş’ına hakim etti ve siz Arş’ı ihata edip kuşatmışsınız. Allahu Teala sizinle bize minnet bıraktı. Allahu Teala sizi öylesine evlere bıraktı ki o evlerde isminin zikredilip yüceltilmesine izin verdi.
Sizin vilayetinizden bize mahsus kılınan nimet ve sizin için getirdiğimiz salavatlar bizim yaratılışımızın pak ve temiz ve doğumumuzun helalzade ve canlarımızın ve nefislerimizin tahir ve temiz ve bizim için tezkiye ve temizlenme ve günahlarımıza keffare olarak bize geri döner. Bizler Allah’ın katında sizin faziletinize itiraf edip teslim olanlar ve sizi tasdik edip kabul edenler olarak maruf olup tanınmışız. Allahu Teala sizi kerim olanların en şerefli mekanında ve mukarreblerin en yüce menzilinde ve mürsellerin (gönderilmişlerin) en üst derecesinde karar kılmıştır. Öyle ki bu makamlara hiçbir kimse ulaşamaz. En üst seviyeye çıkmış olanlar O’nun yanına yaklaşamaz ve en öne geçenler O’nun önüne geçemezler. Ve o makamı derk edip anlamayı en istekli ve hırslı kimseler dahi arzu edip isteyemez. Öyle ki mukarreb olan melek (en yakın melek) mürsel olan nebi, sıddık ve şehid, alim ve cahil , aşağılık kimse ve üstün ve faziletli olan, salih olan mümin ve kötü niyetli şerli facir, inatçı ve zorba olan cebbar ve ferman dinlemeyen serkeş şeytan ve varlık aleminde olan hiçbir mahluk bu makamı derk edip anlamayı arzu edip isteyemez. Allahu Teala sadece sizin emrinizin haşmetini ve yüceliğini ve sizi yad edip anmanın azametini ve şanınızın kibriya ve büyüklüğünü ve nurunuzun tam ve kamil olduğunu ve karargahlarınızın doğru ve güzel olduğunu ve makamınızın sabitliğini, menzilet ve makamınızın şerefini ve Allah’ın katındaki yüce yerinizi O’nun yanındaki izzet ve kerametinizi ve O’nun nezdindeki özelliğinizi ve O’na yakınlığınızı tanıtır.
Babam, anam, yakınlarım, akrabalarım, malım ve ailem size feda olsun. Allah ve siz şahitsiniz gerçekten de ben size ve sizin iman ettiğinize iman etmişim. Sizin düşmanınızı ve sizin kafir bildiklerinizi bende kafir biliyorum. Sizin şanınızın yüceliğini ve sizin muhaliflerinizin sapık oluşunu bilirim ve bu hususta basiretliyim. Sizi seviyorum ve sizi sevenleri de seviyorum. Sizin düşmanlarınıza buğz ediyorum ve onlara düşmanım. Sizin barışık olduklarınızla ben de barışığım. Sizin harp ettiklerinizle harpteyim. Hak bildiğinizi hak bilirim. Batıl bildiğinizi batıl bilirim. Size itaat ederim ve sizin hakkınızı tanırım. Faziletinize ikrar ederim, sizin ilminize tahammül eder ve taşırım. Sizin vilayet ahdinizle zimmetlenmiş ve korunmaktayım. Size itiraf ediyorum, sizin dönüşünüze iman ederim, sizin ricatınızı ( Dünyaya yeniden dönüş) tasdik ederim. Emrinize hazır ve amade gözlerimi yola dikmiş devletinizin gününü beklemekteyim. Sizin sözünüzü alır ve sizin emrinize amel ederim. Size iltica etmişim ve sizin ziyaretçinizim. Kabirlerinize sığınmış korunmaktayım. Sizin şefaatinize muhtacım ve sizinle Allah’a yakınlaşmaktayım. Bütün işlerimde, hal ve durumlarımda sizi daima taleplerimden, ihtiyaçlarımdan ve irademden önde tutarım. Sırrınıza, açık ve aşikârınıza, şahidinize ve gaibinize, evvelinize ve sonuncunuza iman etmişim. Bütün işlerimi size tefviz edip havale etmişim. Ve bu hususta tamamen size teslim olmuşum. Kalbim size teslim ve görüş ve fikrim size tabidir. Allahu Teala dinini sizinle diriltip ihya edinceye ve sizi Allah’ın günlerine dönderinceye kadar nusret ve yardımım sizin için hazırdır.
Böylece Allahu Teala adaletini sağlamak için sizi ortaya çıkartır ve yeryüzünün hâkimiyetini size verir. Ben daima sizinleydim ve sizinleyim ve sizinle olacağım. Sizin tarafınızdan başka hiçbir kimsenin yanında ve tarafında olmam. Size iman etmişim. Birincinizi sevdiğim kadar sonuncunuzu da aynı şekilde seviyorum. Sizin düşmanlarınızdan, cibt ve tağut olan birinciden ve ikinciden, şeytanlardan ve onların size karşı zalim olan hizb ve taraftarlarından, sizin hakkınızı inkâr edenlerden, sizin vilayetinize karşı gelip sapıtanlardan, sizin mirasınızı gasp edenlerden, sizde şüphe duyanlardan, sizin emir ve yolunuzdan inhirafa düşüp çıkanlardan, bütün yol gösterici olduğunu sananlardan, bütün dost diye bilinenlerden, bütün itaat edilip sözü dinlenenlerden ve bütün ateşe davet eden önderlerden beraat edip Allah’a sığınıyorum.
Allahu Teala beni yaşadığım müddetçe, daimen sizin sevginiz, muhabbetiniz, emriniz ve dininiz üzere sabit kılsın ve size itaat edebilmem için beni muvaffak ve başarılı kılsın. Ve sizin şefaatinizi bana rızk olarak versin. Davet ettiğiniz her şeye itaat edip boyun eğen hayırlı sevenlerinizden etsin. Allahu Teala beni sizin eserlerinizin peşinde koşup takip eden, yolunuzu gidip kat eden, sizin hidayetinizle hidayet olan, sizin zümrenizde ve yanınızda haşr olunan, ricatınızda (Dünyaya kıyametten önceki dönüş) dönderilen, sizin devletinizde sahip çıkılan, sizin bağışladığınız ihsan ve sağlıkla şereflenen ve sizin günlerinizde kudret verilen ve yarınında sizleri görmekle gözleri aydınlananlardan etsin.
Babam, anam, nefsim, canım, ailem, ehlim ve malım size feda olsun. Allah’ı irade eden ancak sizinle eder. Allah’ın tek ve biricik oluşu sizinle bilinir. Ve ancak sizin emrinizi kabul etmekle mümkün olur. Allah’ı kasteden size yönelir. Ey benim Mevlalarım ve sahiplerim! Sizin fazilet ve övgülerinizi sayabilmem mümkün değil. Sizin methinizin künhüne ve kadrinizin vasfına asla ulaşamam. Hayırlı olanların nuru, iyilerin hidayetçisi ve Cabbar’ın huccetleri sizsiniz. Allahu Teala bütün her şeyi sizinle başlattı ve sizinle sonlandırır. Sizinle yağmuru yağdırır, sizinle gökyüzünü ayakta tutar ve emrinin dışında yere çökmesini engeller. Bütün dert ve gamları, zorluklar ve musibetleri sizinle giderir.
Resullerle ve meleklerle indirilenler sizin yanınızdadır. Ruh-ul Emin sizin hizmetiniz için gönderilmiştir. Allahu Teala size verdiğini âlemlerde hiçbir kimseye vermemiştir. Bütün şerefliler sizin şerefiniz önünde baş eğmiştir. Bütün mütekebbirler sizin itaatinize boyun eğmiştir. Bütün cabbar ve serkeşler sizin faziletiniz karşısında mahkum olmuşlardır. Her şey sizin için zelil ve hakir olmuştur. Yeryüzü sizin nurunuzla aydınlanmıştır. Kurtuluşa erenler sizin vilayetinizle kurtulmuşlardır. Ancak sizinle Rızvan’a (en yüce cennet) ulaşılır. Sizin vilayetinizi inkâr edene Rahman’ın gazabı vardır. Babam, anam, canım, nefsim, ailem ve malım size feda olsun. Zikriniz zikir edenlerde, isimleriniz isimlerde, cesetleriniz cesetlerde, ruhlarınız ruhlarda, nefsleriniz nefslerde, eserleriniz eserlerde, ve kabirleriniz kabirlerdedir. İsimleriniz en tatlı ve şirin, nefsleriniz en kerim, şanınız en yüce ve azimdir. Sizi düşünüp hatırlamak en ulu ve en önemli şeydir. Ahdiniz en vefalı, söz ve vaadiniz en sadık ve doğrudur. Kelamınız nur ve emriniz irşad ve hidayettir. Vasiyetiniz takva, iş ve fiiliniz hayırdır. Adetiniz iyilik ve ihsan, yönteminiz cömertlik ve kerim, şanınız hak, doğruluk ve şefkattir. Sözünüz kaçınılmaz hükümdür. Görüşünüz ilim, halim, selim ve kesin kararlılıktır. Eğer hayırdan zikrolunsa onun evveli ve öncesi, aslı, dalı budağı, madeni ve yeri, intiha ve sonu sizsiniz. Babam, anam, nefsim, canım size feda olsun. Methiniz ve övgünüzün nedenli hoş olduğunu nasıl vasfedeyim. İhsan ve bağışınızın güzelliğini nasıl sayayım.
Allahu Teala sizin sayenizde bizi zilletten çıkardı. Bütün gam ve kederleri bizden uzaklaştırdı. Bizleri ateşten ve helaket çukurlarından çekip aldı. Babam, anam ve canım size feda olsun. Allahu Teala sizin sevginizle dinimizin bütün mearif ve bilgilerini bize öğretti. Fesada bulanmış ve batmış dünyamızı ıslah etti. Ancak sizin sevginizle kelime tamamlanır, nimet azamet ve büyüklük kazanır. Ayrılıklar ve farklılıklar uzlaşıp birleşir. Farz olan itaat ve ibadetler ancak sizin sevginizle kabul olur. Vacip olan mevedde ve sevgi sizindir. Refi ve üstün dereceler mahmud olan övülmüş makam Allah Azze ve Celle katında malum olan mekan, azim ve yüce olan mevki, büyük olan şan kabul olunmuş şefaat size aittir.
Ey Rabbimiz! Nazil ettiğin şeye iman ettik ve Resul Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem’e tabi olup takip ettik. Öyleyse bizi de şahitlerle birlikte yaz. Rabbimiz bizi hidayet ettikten sonra kalplerimizin sapmasına engel ol, katından bizlere rahmet bağışla, gerçekten de sen minnetsiz ve karşılıksız bağışlayansın. Ey Rabbimiz! Münezzeh ve Subhansın. Senin vaat ettiğin şey şüphesiz ve muhakkak olarak gerçekleşir. Ey Allah’ın velisi ve velileri! Allah ile benim aramda günahlar vardır sizin rızayetinizden başka hiçbir şey o günahları silemez. Sizi kendi sırrına emin kılan, yarattıklarının emrini size veren, kendisi ve sizin itaatinizi bir kılan Allahu Teala’nın hakkı için günahlarımın bağışlanmasını irade edip şefaatçilerim olun ve ben gerçektende size karşı itaatkârım. Size itaat eden, Allah’a itaat etmiştir. Size isyan eden, Allah’a isyan etmiştir. Sizi seven, Allah’ı sevmiştir. Size buğzeden, Allah’a buğz etmiştir. Ey Allah’ım! Eğer sana Hz. Muhammed Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem’den iyilerin ve hayırlıların imamları olan Ehli Beyt Aleyhimusselam’daha yakın şefaatçiler bulabilseydim, katında şefaatçilerim olmalarını dilerdim.
Ey Allah’ım! Kendin için tanınmalarını mahluka vacip ettiklerinin hakkı için istiyorum. Beni Onlar’ı ve Onlar’ın hakkını tanıyan ariflerden et. Onlar’ın şefaatiyle rahmedilenlerden karar kıl. Şüphesiz sen rahmedenlerin en rahmedenisin. Çokça salât ve selam et Hz. Muhammed Sallallahu aleyhi ve alihi ve sellem ve O’nun tahir olan Ehli Beyt’ine ( Aleyhimusselam). Allah bize yeter ve nede güzel vekildir O. |